Kayıtlar

Ağustos, 2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

yoksijen

nefretten önünü göremeyen insanları gördükçe üzülüyorum. halbuki insanınoğlu nefretinden nefret etmek için, yani bunun uğruna savaşmak için gönderilmişti bence dünyaya. bu dünyadaki görevine ihanet eden insanlar, sizinle insan olduğunuz için değil, aramızdaki binlerce ve milyonlarca yaşanmış dakika için konuşuyorum hala. sessizliğimizin arkasında çok güçlü bir gökyüzü var. gün gelir ve o siyah trene bindiğinizde, arkanızda kömürden bıkmış, nefret dolu nefesinizi bırakmayın. bırakmayın ki cesedinize su dökülebilsin. özür dilerim. sizin gibi düşünmüyorum çünkü ölünce insan ismi ve doğduğu soyut ülke denen şey değil insan ölür son raddede, işte buna kahroluyorum. yüceliğinizi ilan edince ne değişecek. huzuru bulmak için huzursuz düşünen insan, huzursuzluk saçıp saniyelerce insanı huzursuz ediyor. buna dünya diyor sağır aşıklar. saygım elbet sonsuz. bir şu kanadını kapamış kuşa bakıyorum, bir de arkasındaki dağa. inan bana kuş daha yüce görünüyor gözüme. halbuki kuş uçsa oradan, uçmama

rüzgar itti

sen bu dünyaya çıplak geldin, yine çıplak gidersin. sen beni en güzel gördüğün an ile hatırla. sessizdim çoğu zaman. o yüz bilmem kaç katlı binadan bıraktığında kendini aşağıya. inan tek bir çığlık sesi duymamış insanlar. çuval atarsın o bile bir ses çıkarır ya maddenin gereğince. ama ben inan düşerken aklında ne vardı hatırlamıyorum. yüksekilk korkun vardı senin. ne işin var o bulutun üstünde insene oradan kokun bile geliyor şu an. senin yükseklik korkun vardı diyorum, ne işin var orada? in aşağıya soğuktur orası. in yüseklik korkun vardı, baksana ellerin titriyor atla oradan. atla oradan ki yere çakıl bitsin bu kanlı zaruret. korkular biter zaten ardından. fobi dediğin senin ismindir çünkü artık. atladın sonunda aşağıya, bir kez daha aşık oldum, ama, nihayet ölen bu sefer ben oldum...