Kayıtlar

Ağustos, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

gün doğmak üzere

belirsizlikler biz insanları korkuya sürüklüyor. heyecan damarlarımız aktif bu aralar. 1 salise sonra ne olacağını bilememek insanı özel kılmayan şeylerden biri. bu durum mutsuzlukları ve öfkeyi de beraberinde getirir. ama bize vaad edilen bu değil yeşil bahçelerdi. yangını başlatan kimdi peki. ben dedektif değilim ama galiba bizlerdik. insan kendi mutsuzluğunu kendisi yaratır en nihayetinde. gün batıp, zalim siyah hakimiyeti ele geçirdiğinde insanın neşesi kaçar, dertleri gelir aklına. bizler çare küpü değiliz. hangi birisiyle uğraşalım. diye düşünüyorsanız yanılıyorsunuz, çünkü; insan düzeni bulduğunda saçı çoktan beyazlamıştı. yani sorunlarımızla bir günü geçirdiğimizde kendimizi yolun sonunda bulacağız. ayaklarım titriyor. oturacak bir yer var mı?

akciğer

rahatlayacağımı bilsem litrelerce kusmak isterim. ama çareler beni terk ettiğinden beri bir çıkış yolu arıyorum. bu, bir insanın ayakları olmadan yürümesi, elleri olmadan sevdiğinin tenini hissetmesi , gözleri olmadan film izlemesi , kulakları olmadan müzik dinleyebilmesi ve kalbi olmadan yaşamaya çalışması gibi. imkanlı ama, sızlayan imkanlarla anca imkanlı. imkanı olan insandır, bizler değil. zaten her gece burnumuzdan dumanlar çıkınca anlamıştık bu dünyanın bize göre olmadığını. baksanıza bulutlardan küller yağıyor üstümüze. dertli olan yalnızca biz değilmişiz.