in'san

bazı akşamüstleri bir kadın soyunuyor sanki karşımda. ölümsüzlüğü anlatmaya çalışmakta bana. gözlerimi kaçırıyorum son gelmesin diye. gözlerini kapatan tüm insanlar gibi.
tıpkı; karşısında cinayet işlenirken zevkle izlemeyi seçenler gibi. bıçak cesaretten daha büyükmüş. bilemeye devam.

serin bir havada duyulan öksürük sesleri moralimi bozar puslu dünya akşamlarında. herkes mi hasta olur şu boktan kış aylarında. akşamüstü ile akşam arasında uçuşan yarasalara bakarak empati yapmayı çok severdim. bu akşamlarda nedense herkeste bir telaş, herkeste bir hüzün. yaklaşan kalleş bir son. doğmakla sonu seçen milyar insan.
paniğe devam.

kaç yaşında insanlar şu aşk denen boyalı kapitalizm ile uğraşırlar. yaşını başını almış heybetli adamlar, gösterişli genç kadınlar, hayalperest güzel çocuklar. ben aşk yok demiyorum, ona bakarsan rüya da var.
avutmaya devam.

yağmur sonrası öten pervasız kuşlar gibi
yeşermeye çalışan çömez otlar gibi
bağıran adamlar sonrası oluşan gergin sessizlik gibi
insanlığın doğu tarafında ağlamak yerine kabullenmeyi seçen kızlar gibi
bu insanlık çok keskin, bu insanlık çok kalleş.

onur sahibi kadınlar, küçük, büyük hayal sahibi adamlar
ve gerçekleştiremeden uçup giden iri iri insanlar
içinde biriktirdiği öfkeyi, kelimeleri yutan insanlar, hey ölüm var!
mezarlardan kelimeler fışkırıyor
bu insanlık çok keskin, bu insanlık çok kalleş.


insan doğuyor, sebebi insan
insan aşık oluyor, sebebi yine insan
insan ölüyor, sebebi yine yine insan
insanlık bitiyor, sebebi insan olamayan insan

mücadeleye devam.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

aylaya

bağdaş kurmuş gülen insan

ne var ne yok